31 Ocak 2013 Perşembe

Aynı ofiste iki erkeği birden idare eden kız


İşe yeni başlamıştım ama gerçekten çok iyi insanların çalıştığı bir yer olduğu için hiç yabancılık çekmemiştim.

Ofisin geneli erkekti ve muhasebede çalışan P. adındaki kız dışında yüzüne bakılır başka da kimse yok gibiydi. Ofiste çalışan çocuklara acımıştım buyüzden. P. içten pazarlıklı kendini bir hanım kız gibi gösteren bir kızdı. Beni rahatsız eden birşeyler vardı kızda ondan yakın davranmak içimden gelmiyor.

Annesi hasta babası alkolikti. belki bu nedenle normal bir kız değildi.

Biraz zaman geçtikçe ofisteki insanlarla daha samimi olmaya başladım ve bana daha çok şey anlatmaya başladılar.

Bu arada anlatılanlardan bu kızın iki farklı erkeği idare ettiğini anladım. Evet bu hanım hanımcık duran edepli kızımız aslında ofisre iki adamı birden kimsenin ruhu duymadan idare eden bir şeytandı.

Bu şeytanın en sevdiği şey telefon mesajları ile sanal seks yapmaktı. Bunu nasıl mı öğrendim. Çünkü ben çok meraklı biriyim. Biz kadınlar pazılın parçalarnı birleştirmeke çok iyiyiz.

Bu adamları canı ne zaman çekse mesajlara başlıyor, mesajlar erotikleşiyor ve o gün o adamla sanal sex yapıyordu. diğer adama ise o gece cevap vermiyor ayrılmalıyız diyor hatta mesajlarına cevap yazmıyordu.

Aynı ofiste çalıştıkları için ilişkilerinin açıklanmasını istemiyordu. Bu neden kimsenin bu yaşadıklarından haberi yoktu ama bunu yaşayan bu iki adam yaşadıklarını paylaşacak birini arıyor ve bana anlatıyorlardı.

Bir akşam bunun sanal sevgilisinden birini bir arkadaş gurubu iel birlikte evime davet ettim. Tabi bu hatunu da davet ettim. Ama hatun gelmedi. O gece biz arakdaşlarla sohbet ederken adam sürekli mesaj yazıyordu. dayanamayıp gidip mesajlarını okudum. Aşkım yavrum canım cicimin çok ötesinde yazılmıştı. Hatun yatakta onu düşünerek yaptıkların bahsediyordu. Özetle seni düşünerek kendimi beceriyorum yazıyordu.

Ertesi gün P. ye neden gelmedin bize diye sordum. Hiç sevmediğim biri vardı orada onu görmemek için dedi. Şok oldum. Mesajları görmesem ona inanırdım da.

Diğer adam bu saçma ilişkinin içinde kıza aşık olmuş ve kendini depresyonun ortasıdna bulmuştu. Bu olayı o gece bize gelen adama anlattım. Seninle birlikte onu da kullanıyor ve senin için sevmediğim sinir olduğum biri dedi dedim. Çocuk bozuldu kızardı inanmadı bana. Ama cesaretini toplayıp diğer adama yaşadıklarını anlattığında aynı şeyleri bunun içinde yaptığını öğrendi. İkisi de kızdan nefret ediyordu. Bu olayı ortaya çıkardığım için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü 3 tane insanın üzülmesine neden olmuştum. Bunlardan sadece bir tanesi üzülmeyi hakediyordu.

Bu kız sonra ne mi yaptı. Ofiste başka adamlara sarktı. Kendine ait bir hikayesi vardı her sarktığı adama anlattığı. Biri bunu evleneceğiz vaadi ile kandırmış birlikte olmuş sonra terketmiş. Ne yaşamış olursa olsun. Önemli olan bu kızın akli dengesinin bozuk olmasıydı. Bir ara Ofisin evli patronuna bile sarktığını duyduk.

Önemli olan kendini düzeltmeye çalışmamasıydı. Ona yardımcı olabilecek elimden gelen hiçbirşey yoktu.

Şimdi bu kız o ofisten kovuldu ve kimbilir nerede kimin canını yakıyor.

Çok güzel dert dinlerim

Bir daha asla yapmayacağım desem de çok güzel dert dinlerim. Oturur güzel güzel akıl veririrm. Hatta kendi derdimmiş gibi üzülürüm.

Blogun adı anlatmak istiyorum olsa da ben dinlemeyi de çok güzel yaparım.

O yüzden bir taraftan da kimliğini bilmediğiniz ve dinlemekten içimin şiştiği bu kişilerden de bahsedeceğim sizlere.

Lisede tanıştığım B. isimli arkadaşımla pek fazla anlaşamasak da belki mecburiyetten belki ona çok özendiğim için arkadaş olmuştuk.

Hatun her yanından deprosyan fırlayan. Efsanevi güzel olduğunu düşünen ama kocaman bir popoya kalın bacaklara sahip. Bulduğu her adamı zevkle götüren sonra ahh çok pişman oldum diyen bir tipti.

Kendime işkence yapmak için olsa gerek bana herşeyi anlatmasına izin veriyordum.

Hangi adamla çıktı hangi adamla nerede birlikte oldu, asansörler tuvaletler vs vs vs...

Bunlardan midem bulansa da dinlemeye devam ediyordum.

Derken hatunumuz evlendi.

Böyle bir karaktere kocası ancak 4 ay dayanabildi. 4. ayda bunu kapının önüne koyuverdi. Çocuğun 4 ay buna nasıl dayandığınıda aklım almıyor doğrusu.

Bizimkisi bir ev tuttu kocasından kopardığı para ile dayadı döşedi. Buraya gelen erkeklerin ardı arkası kesilmedi.

ama boşanmaya razı değil haspamız. Bunlar yaşanırken hala evli.

Ben bunları nereden mi biliyorum. Hergün telefon açıp saatlerce bana bunları anltmasından.

En son birine aşık olduğunu söyledi. Durmadan bu adamı anlatıp durdu. Çok iyi sevişiyor orası iyi burası iyi. ( Malum yerden bahsediyor o kadar da açık sözlüydü ama ben yazamıyorum siz anlayın)

Bu adamla evlenmek istediğini söyledi, kocasından da boşanmaya razı oldu. Gel zaman git zaman ben bu hatunu hiç aramadım. Bir akşam kapım çaldı bir açtım karşımda. koşarak banyoya girdi, Duşun açıldığını duydum. Benim banyomda benden izinsiz duş aldı. benim havluma sarılmış halde dışarı çıktı.
Dedim eyvallah olur öyle arada. Yanımda havluyu çıkardı. Bu sefer cidden korkmaya başlamıştım. "Ben güzel miyim diye sordu" Yandık dedim sıra bana geldi. Ben güzelsin de üşüteceksin artık giyinsen iyi olur dedim. Başladı ağlamaya. ama hala giyinmedi hala çıplaktı. Bana evlenmeyi düşündüğü çocukla bir saat önce avm nin kuytu bir köşesinde birlikte olduğunu. Onunla evlenmek isteidğini söylediğinde. "sen evli olduğun halde benimle yiyişiyorsun. seninle evlenirsem beni kaç adamla boynuzlarsın" demiş. Adam haklıydı. Şimdiye kadar bir sürü sabıkası vardı bizim hatunun. Elini göğsüme doğru ilerletirken hava da yakaladım. Artık giyip gitmen lazım. Ben dışarı çıkacağım dedim. Hiçbişey olmamış gibi burada kalabilir miyim dedi. O sırada kapı çaldı birlikte dışarı çıkacağım arkadaşım gelmişti. Adamın bu kadını evimde çıplak görmesini istemiyordum. Banyoya gittim çamaşırlarını aldım. "Çabuk bunları giyiniyorsun" dedim. Kapının çalması başka birinin gelmiş olması onu rahatsız etmiyordu. Yavaş yavaş giyindi. Çıplaklıktan çok memnundu. çantasını elne verdim. Kapıyı açtım. Arkadaşımı içeri alırken B. yi bir daha görmemek üzere kapının önüne koydum. O zaman bu olayı bana gelen arkadaşıma bile anlatmamıştım.

O kadını son gördüğüm zamanın üzerinden seneler geçti şimdi nerede ne yapıyor bilmiyorum. Merak bile etmiyorum....

Bir zamanlar buralarda

Evliliğe pek sıcak bakmıyorum.

Kızlar ellerinden tuttukları her adamla evlenme hayalleri kuruyor. Adamın soyadını alıp kendi soyadının yanına koyuyor. Her gece sarılıp uyumaktan bahsediyor ( saftirik aynı yatakta sarılıp uyumak için yatılmaz, hatta hangi adam bunu sana derse topukların popona vurarak kaç, adamdan hoşlanıyorsan  kaçma ama :)

Aslında kafasını kaldırıp annesinin durumuna baksa hemen vazgeçeçek evlenmekten. Annesi yemekten, bulaşıktan, çamaşırdan, ev temizlemekten kafasını kaldıramaz. Kendisi de daha fazlası olamayacak.

Tamam aslından ben size başkalarını değil kendimi anlataağım.

Ben evlilikten kaçtıkça o benim peşimden koştu. Çok fazla parada pulda gözüm yoktu ama o sadece bir  garsondu. Benim ise hayallerim vardı. Üniversite öğrencisiydim. Okulumu bitirp iyi bir iş sahibi olacaktım.

Madem üniversiteliydin bir garsonla neden beraberdin diyebilirsiniz. Evet beraberdim çünkü ona aşık olmuştum. Çünda daha önce kimse bana bu kadar yakın değildi ve gerçekten ona aşık olmuştum. Bu aşka rağmen mantığımı kaybetmeyip ısrarlarına rağmen onunla evlenmediğim için hala çok memnunum.

Ondan ayrılmak zor oldu. Bana benim ona bağlandığımdan daha çok bağlanmıştı. Herşeyimi değiştirmek zorunda kaldım, evimi telefon numaramı, tanıdığı arkadaşlarımla bile konuşmaz oldum. Bu tramva onun için çok zor geçti.

Ben kendime duygusuz diyorsam bir bildiğim var işte. Bir erkekten ayrıldığımda salya sümük ağlamıyorum. Bir adamı sevdiğimde herşeyimi onun için feda etmiyorum.

Güzel zaman geçiriyorum yanında olmanın tadını çıkartıyorum ve herşeyi tadında bırakmayı seviyorum.

Şimdilik kazanan benim...