9 Şubat 2013 Cumartesi

"Arabasına bindiğim adam en yakın otelin adresini sordu"



Çok sevdiğim bir arakaşımın başına gelen bu olay, inanılmaz dramlı geldi bana.

Erkek arkdaşı ile kavga ettikelrinde çantasını alıp evden çıkıyor. Beşiktaş'taki Taksim dolmuş durağına gidiyor. işte olay tam burada başlıyor.

Dolmuş durağında dolmuş olmadığı için beklerken bir adam el ediyor arabası ile yanaşıyor. Taksime çıkıyorum seni de bırakayım mı? diye soruyor....

Bizim kız zaten sinirli bir an önce kendini olay mahlinden atmanın telaşında. Atlıyor adamın arabasına ama binmeden plakayı almayı ihmal etmiyor.

Adam naber nasılsın diye başlıyor muhabbete adını soruyor. Bizim 20 yıllık A. adının Burcu olduğunu söylüyor.

Adam muhabbet etmeye çalışırken buralarda ucuz otel var mı diye soruyor. Bizim kız derdini anlıyor işte o zaman. "Ben taksimde ineceğim arkadaşım bekliyor biraz daha yavaş gidersen inip başka bir araca bineceğim" diyor. Adam rahat durmuyor tabi arabayı maçkaya çekiyor. atıyor elini kızın bacaklarına. "senden çok hoşlandım" diyor. Kız kendine uzanan diğer kolu ısırıp kilidi açıp arabadan çıkıyor. Başlıyor koşmaya.

Neyseki bu sapık takip edecek kadar cesaretli değilmiş.

Biraz uzaklaşınca A. nın telfonu çalıyor. Arayan sevgilisi. Kız ağlayarak açıyor telefonu olanları anlatıyor. Çocuk bir taksiye atlayıp geliyor kızcağızın yanına.

Plakayı polise vermek istiyorlar ama sonra vazgeçiyorlar.

Kimseye güvenmeyin, tanımadığınız insanların arabasına binmeyin!

4 Şubat 2013 Pazartesi

Minik kaltağın hikayesi



Bir kadını sevmenin ne demek olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. 

Üniversite zamanlarımda tanıştığım D. nin hikayesini anlatacağım size. D. zeki ve çalışkan biriydi. Aynı kampüste, kantinde tanışmıştık, sonra yanına gelen kız, kıskanç bir şekilde onu yanımdan aldı götürdü.Kız esmer yerden bitme bir pigmeydi. Çocuk hoştu doğrusu, sevgilisi olmasa hedef tahtasında tam 12 ye yerleşritebilirdim. Kısaca dibim düşmüştü D. için.

Hikayenin bu kısmı gerçekten en normal hali en önemli ve mide bulandırıcı yerleri şöyle. Kızımız D. yi kendine aşık etmiş. Sonra Bakireliğini buna vermiş. D. temiz kalpli ve iyi niyetli olduğu için buna inanmış. Tabi kızın aklından bakirelik gibi önemli bişey çıkınca ve kendine çelik halat ile bağlı bir adam bulunca ortalık gelen giden hanına dönmüş.Hatun her dışarı çıktığında bir adamın yatağında bulmuş kendini. Hatta bunların bir kaçını D. öğrenmiş. tekrarlamayacağını ve ona ihtiyacı olduğunu düşnerek hep affetmiş. Bizim minik kaltak çaktırmadan D. yi aldatmaya devam etmiş. Birinin koynundan çıkıp diğerininkine atlamış. D. şüphelendiği zaman da arsızlık huysuzluk ile üste çıkmış. D. yi yatağa atıp kendini affettirmiş.

Bu kadar bunalım ve depresyonun içinde o sene üniversiteyi kazanamamış. D. nin de kazandığaı bölüme kayıt olmasını engellemeye çalışmış. Tekrar sınava girmesi için zorlamış. Hatun bir ara akıllanmış, derslerine çalışmış. Tercih zamanı ikiside aynı okulu tercih etmiş. Ankara gelmişler ev tutmuşlar her akşam evin her odasında her köşesinde sevişmişler. Minik kaltak rahat durur mu? ! Kendi bölümünden arkadaşları ile buluşacağını söyleyip baz akşamlar eve çok geç kalmaya başlamış. Bu zamanlarda barlarda tanıştığı adamlarla tuvalette sevişiyormuş. sonra geceleri hiç gelmez olmuş. D. ye yüz vermez olmuş. D. bunu bir barda bir adamın kucağında basmış. Kız suçlarını bastırarak daha önce yaptıkalrını da anlatmış. bunları duyduğumda yüzüne kusabilirdim. Hatta pek sakin olamazdım. Ama D. yalnızca arkasını dönüp gitmiş.

Eşyalarını bavulunu koymuş bavulu kapının önüne. Artık o bavulu kim aldı belli değildi. Birkaç ortak dersimiz vardı. kendisi ile ancak bu derslerde görüşebiliyorduk. Minik kaltaktan ayrıldıktan bir süre sonra bir gün bana hikayesini anlattı. Böyle adamlardan kaç tane var bu evrende...

Anlatan kişinin ağzından aktarılmıştır....


2 Şubat 2013 Cumartesi

Bir kadının avucunun ortasındaysan


İnsanları elde etmek önemlidir. Eğer sizden kaçan biri varsa daha çok peşine düşersiniz.

Bu hikayemizin kahramını kaçarak kendini sevdirdiğini zanneden ama sonra aynı kuyuya kendisi düşen bir kedicik.

Ben ne kadar asla aşık olma, sadece anı yaşa desemde beni dikkate almayan bir kadındı. Yaklaşık iki sene önce Beşiktaş - Taksim dolmuşunda başlayan bir hikaye.

Günlerden Cuma olmasına rağman trafik yoktu. Meraklı ve sevecen kahramanımız, dolmuştan inen çocuğun duyacağı bir seste, bu akşam nereye gitsem acaba demesiyle başlayıp çocuğun dönüp, bizimle takıl istersen demesiyle devam etmiştir.

Gece hoş güzel geçer, alkolün etkisi ile öpüşmeler sevişmeler barda başlar, gece çocuğun evinde ateşli bir sevişme ile sonlanır. Ya sonra mı?

Kadın kalkar eşyalarını toplar en yakın arkadaşı yani benim yanıma gelir. Dün gece oalanları anlatır. Akşam olduğunda ise telefonu çalmaya başlar, arayan başrol oyuncumuz K. dir. Soru ise bu akşam ne yapıyorsun. O akşam K. ile görüşmesini engelledim. Büyük marifetti benim yaptığım. Sonraki 3 akşamda buluşmalarını engelledim. Tabi bu engellemeler, Bizim kızın kendini ağırdan sattığı anlamına gelmeye başlamıştı. K. ise daha çok ısrar eder daha çok arayıp sorar olmuştu.

Kızımız sonunda dayanamamış haftanın en az 3 gecesini bu K. nin yanıdna geçirmeye başlamıştı. Hatta bizim kız iyice bu adamın bağımlısı olur. Yanına taşınmaya karar verir.

Adam manyağın piskopatın teki çıkar. Artık sevişmeleri olağan ve öylesine bir hal alır. Boşaldıktan sonra kıçını dönüp uyumaya başlar. Bu tam 1,5 yıl sürer. Bizim kız kocasını bekler gibi evde bunu bekler. K. eve gelir, birlikte olurlar ve K. uyur. Hatta araya aldığı kızlar da çabası.

Her seferinde biz sevgili değiliz. Sevgili olamayız demesi bizim hatunu gaza getirir, hatun her geçen gün bu adama daha çok bağlanır.

Daha kötüsü de vardır. K. nin işleri kötü gider ev kirasını ve tüm masrafları bizim hatun akrşılamaya başlar. Eline geçen tüm parayı buna verir. K. aynı zamamanda bağımlı olduğu için, kızın elindeki para yetmemeye başlar.

Bunları bana anlattıkça yapma etme dediğimde o adam gözünde devleşir. Varını yoğunu ona harcamaya devam eder.

Tam bu sırada olaya bir kadın daha girer. K. ni bu kadına yakınlığı sadece iş için görünmektedir. ilk zamanlarda. Hatta kadınla birlikte olmasının tek nedenini aslında onu kullanmak parasını yemek olarak anlatır bizim hatuna.

Ama hatunumuz hala akıllanmaz.

Bir gün benim ısrarlarım ile ayrı bir eve taşınamya karar verir. Bu ikinci kadın durmadan bunu ne zaman taşınacaksın ne zaman gideceksin diye de taciz etmektedir.

Şimdi kendine ait bir evi olmasına rağmen, K. canı bu hatunu istediğinde arar gelir sevişirler ve gider.

Bu adamdan vazgeçememesinin tek nedeni onu elde edememesidir. Onu tam anlamıyla elde etmiş, kendine aşık etmiş olsa bu ilişki çoktan biterdi.

Bu kahramanlardan kim K. nin yerinde olmak istemez ki?

Sen çevreye, etinden sütünden faydalanacak bir inek izlenimi verirsen, hayatına girenlerde öküz olur haliyle 

1 Şubat 2013 Cuma

Erkeklerin senin için ne düşündüğü



Çalıştığım ofisin canımdan bir kadının kaldırıma tek başına oturduğunu gördüm. Mesafeden yüzünü pek seçemiyordum. Aradan yarım saat geçti hala oradaydı. Sigara içmek için dışarı çıktım. Dayanamayıp yanına gittim.

Kadına bir şeye ihtiyacın var mı diye sordum. Ağlamaya başladı. Zaten eli yüzü şişmişti ağlamaktan. Sigara uzattım. Ne oluyor iyi misin? dedim. Kadın hıçkırıklarla sigarayı aldı. Yakmasına yardım ettim. Sonra anlatmaya başladı.

Bundan 4 ay önce çok sevdiği sevgilisi ile evlenmiş. Herşey güzel olmuyor işte bazı masallarda. Kadın daha evlenmeden kocasının, babası tacizlere başlamış. Sonra bizim hatun nasıl olsa evimiz barkımız ayrı adamın yüzünü görmeyeceğim diye çok fazla bişey yapmamış. Zaten kocasına söylese nasıl bir tepki ile karşılaşacağını bilmiyor. Bunların evlilik süreci adeta zehir olmuş. kimseye bir şey diyememiş ama adamın bunun çimdirmediği yeri kalmamış. Mutfakta, apartman merdivenlerinde, nerede yakalasa kadıncağızı taciz ediyormuş. Evlenmişler kendi evleri kimse gelmez, kimse karışmaz derken. Adam oğlu işe gider gitmez bunun kapısında bitiyormuş. Adamı eve almıyor akşama kadar dışarı çıkmaya korkuyormuş. Hatta ekmek almaya gidemediği için çoğu zaman kocası gelene kadar aç kalıyormuş. Gel zaman git zaman sapık adam başka taktikler düşünmüş. Oğluna gece sizde kalamaya gelicem demiş. Oğlu tamam baba demiş. Kız gelmesin diyince kocası buna bağırmış çağırmış hatta üstüne tokat biel atmış. Sabah kadının kocası işe gidince kadın da arkasından evden çıkmış yani kaçmış annesine, arkadaşına, komşusuna gitmiş.

Bu seferde Kocasının babası senin karın hiç evde durmuyor. Senin karın bir haltlar karıştırıyor diye kocasına şikayet etmiş. Kocası karından şüphelenmiş tartışmışlar bir de bu nedenle dayak yemiş. Hatta kocası yatakları ayırmış.

Babası ise bu arada boş durmuyormuş, kadına iç çamaşırları alıyor, evde bunaları giy rahat edersin diyormuş. Kadıncağız kabus gibi günler yaşamış.

En son Sapık adam bunu yakalaşım. Mutfakta bacaklarınıdaki eşoftmanı aşağıya indirmiş. Kaba kuvvetle buna tecevüz etmeye kalkmış. Adama tekme atmış zor olsa da kaçmış elinden.

Adama ettiğim küfürleri tahmin bile edemezsiniz.

Şimdi ne kendi evine ne kocasının yanına gidebiliyordu. Ofise çıkardım yemek ve kahve verdim. Sonra gitti.

Şimdi nerede ve ne yapaıyor çok merak ediyorum....

31 Ocak 2013 Perşembe

Aynı ofiste iki erkeği birden idare eden kız


İşe yeni başlamıştım ama gerçekten çok iyi insanların çalıştığı bir yer olduğu için hiç yabancılık çekmemiştim.

Ofisin geneli erkekti ve muhasebede çalışan P. adındaki kız dışında yüzüne bakılır başka da kimse yok gibiydi. Ofiste çalışan çocuklara acımıştım buyüzden. P. içten pazarlıklı kendini bir hanım kız gibi gösteren bir kızdı. Beni rahatsız eden birşeyler vardı kızda ondan yakın davranmak içimden gelmiyor.

Annesi hasta babası alkolikti. belki bu nedenle normal bir kız değildi.

Biraz zaman geçtikçe ofisteki insanlarla daha samimi olmaya başladım ve bana daha çok şey anlatmaya başladılar.

Bu arada anlatılanlardan bu kızın iki farklı erkeği idare ettiğini anladım. Evet bu hanım hanımcık duran edepli kızımız aslında ofisre iki adamı birden kimsenin ruhu duymadan idare eden bir şeytandı.

Bu şeytanın en sevdiği şey telefon mesajları ile sanal seks yapmaktı. Bunu nasıl mı öğrendim. Çünkü ben çok meraklı biriyim. Biz kadınlar pazılın parçalarnı birleştirmeke çok iyiyiz.

Bu adamları canı ne zaman çekse mesajlara başlıyor, mesajlar erotikleşiyor ve o gün o adamla sanal sex yapıyordu. diğer adama ise o gece cevap vermiyor ayrılmalıyız diyor hatta mesajlarına cevap yazmıyordu.

Aynı ofiste çalıştıkları için ilişkilerinin açıklanmasını istemiyordu. Bu neden kimsenin bu yaşadıklarından haberi yoktu ama bunu yaşayan bu iki adam yaşadıklarını paylaşacak birini arıyor ve bana anlatıyorlardı.

Bir akşam bunun sanal sevgilisinden birini bir arkadaş gurubu iel birlikte evime davet ettim. Tabi bu hatunu da davet ettim. Ama hatun gelmedi. O gece biz arakdaşlarla sohbet ederken adam sürekli mesaj yazıyordu. dayanamayıp gidip mesajlarını okudum. Aşkım yavrum canım cicimin çok ötesinde yazılmıştı. Hatun yatakta onu düşünerek yaptıkların bahsediyordu. Özetle seni düşünerek kendimi beceriyorum yazıyordu.

Ertesi gün P. ye neden gelmedin bize diye sordum. Hiç sevmediğim biri vardı orada onu görmemek için dedi. Şok oldum. Mesajları görmesem ona inanırdım da.

Diğer adam bu saçma ilişkinin içinde kıza aşık olmuş ve kendini depresyonun ortasıdna bulmuştu. Bu olayı o gece bize gelen adama anlattım. Seninle birlikte onu da kullanıyor ve senin için sevmediğim sinir olduğum biri dedi dedim. Çocuk bozuldu kızardı inanmadı bana. Ama cesaretini toplayıp diğer adama yaşadıklarını anlattığında aynı şeyleri bunun içinde yaptığını öğrendi. İkisi de kızdan nefret ediyordu. Bu olayı ortaya çıkardığım için bazen pişmanlık duyuyorum çünkü 3 tane insanın üzülmesine neden olmuştum. Bunlardan sadece bir tanesi üzülmeyi hakediyordu.

Bu kız sonra ne mi yaptı. Ofiste başka adamlara sarktı. Kendine ait bir hikayesi vardı her sarktığı adama anlattığı. Biri bunu evleneceğiz vaadi ile kandırmış birlikte olmuş sonra terketmiş. Ne yaşamış olursa olsun. Önemli olan bu kızın akli dengesinin bozuk olmasıydı. Bir ara Ofisin evli patronuna bile sarktığını duyduk.

Önemli olan kendini düzeltmeye çalışmamasıydı. Ona yardımcı olabilecek elimden gelen hiçbirşey yoktu.

Şimdi bu kız o ofisten kovuldu ve kimbilir nerede kimin canını yakıyor.

Çok güzel dert dinlerim

Bir daha asla yapmayacağım desem de çok güzel dert dinlerim. Oturur güzel güzel akıl veririrm. Hatta kendi derdimmiş gibi üzülürüm.

Blogun adı anlatmak istiyorum olsa da ben dinlemeyi de çok güzel yaparım.

O yüzden bir taraftan da kimliğini bilmediğiniz ve dinlemekten içimin şiştiği bu kişilerden de bahsedeceğim sizlere.

Lisede tanıştığım B. isimli arkadaşımla pek fazla anlaşamasak da belki mecburiyetten belki ona çok özendiğim için arkadaş olmuştuk.

Hatun her yanından deprosyan fırlayan. Efsanevi güzel olduğunu düşünen ama kocaman bir popoya kalın bacaklara sahip. Bulduğu her adamı zevkle götüren sonra ahh çok pişman oldum diyen bir tipti.

Kendime işkence yapmak için olsa gerek bana herşeyi anlatmasına izin veriyordum.

Hangi adamla çıktı hangi adamla nerede birlikte oldu, asansörler tuvaletler vs vs vs...

Bunlardan midem bulansa da dinlemeye devam ediyordum.

Derken hatunumuz evlendi.

Böyle bir karaktere kocası ancak 4 ay dayanabildi. 4. ayda bunu kapının önüne koyuverdi. Çocuğun 4 ay buna nasıl dayandığınıda aklım almıyor doğrusu.

Bizimkisi bir ev tuttu kocasından kopardığı para ile dayadı döşedi. Buraya gelen erkeklerin ardı arkası kesilmedi.

ama boşanmaya razı değil haspamız. Bunlar yaşanırken hala evli.

Ben bunları nereden mi biliyorum. Hergün telefon açıp saatlerce bana bunları anltmasından.

En son birine aşık olduğunu söyledi. Durmadan bu adamı anlatıp durdu. Çok iyi sevişiyor orası iyi burası iyi. ( Malum yerden bahsediyor o kadar da açık sözlüydü ama ben yazamıyorum siz anlayın)

Bu adamla evlenmek istediğini söyledi, kocasından da boşanmaya razı oldu. Gel zaman git zaman ben bu hatunu hiç aramadım. Bir akşam kapım çaldı bir açtım karşımda. koşarak banyoya girdi, Duşun açıldığını duydum. Benim banyomda benden izinsiz duş aldı. benim havluma sarılmış halde dışarı çıktı.
Dedim eyvallah olur öyle arada. Yanımda havluyu çıkardı. Bu sefer cidden korkmaya başlamıştım. "Ben güzel miyim diye sordu" Yandık dedim sıra bana geldi. Ben güzelsin de üşüteceksin artık giyinsen iyi olur dedim. Başladı ağlamaya. ama hala giyinmedi hala çıplaktı. Bana evlenmeyi düşündüğü çocukla bir saat önce avm nin kuytu bir köşesinde birlikte olduğunu. Onunla evlenmek isteidğini söylediğinde. "sen evli olduğun halde benimle yiyişiyorsun. seninle evlenirsem beni kaç adamla boynuzlarsın" demiş. Adam haklıydı. Şimdiye kadar bir sürü sabıkası vardı bizim hatunun. Elini göğsüme doğru ilerletirken hava da yakaladım. Artık giyip gitmen lazım. Ben dışarı çıkacağım dedim. Hiçbişey olmamış gibi burada kalabilir miyim dedi. O sırada kapı çaldı birlikte dışarı çıkacağım arkadaşım gelmişti. Adamın bu kadını evimde çıplak görmesini istemiyordum. Banyoya gittim çamaşırlarını aldım. "Çabuk bunları giyiniyorsun" dedim. Kapının çalması başka birinin gelmiş olması onu rahatsız etmiyordu. Yavaş yavaş giyindi. Çıplaklıktan çok memnundu. çantasını elne verdim. Kapıyı açtım. Arkadaşımı içeri alırken B. yi bir daha görmemek üzere kapının önüne koydum. O zaman bu olayı bana gelen arkadaşıma bile anlatmamıştım.

O kadını son gördüğüm zamanın üzerinden seneler geçti şimdi nerede ne yapıyor bilmiyorum. Merak bile etmiyorum....

Bir zamanlar buralarda

Evliliğe pek sıcak bakmıyorum.

Kızlar ellerinden tuttukları her adamla evlenme hayalleri kuruyor. Adamın soyadını alıp kendi soyadının yanına koyuyor. Her gece sarılıp uyumaktan bahsediyor ( saftirik aynı yatakta sarılıp uyumak için yatılmaz, hatta hangi adam bunu sana derse topukların popona vurarak kaç, adamdan hoşlanıyorsan  kaçma ama :)

Aslında kafasını kaldırıp annesinin durumuna baksa hemen vazgeçeçek evlenmekten. Annesi yemekten, bulaşıktan, çamaşırdan, ev temizlemekten kafasını kaldıramaz. Kendisi de daha fazlası olamayacak.

Tamam aslından ben size başkalarını değil kendimi anlataağım.

Ben evlilikten kaçtıkça o benim peşimden koştu. Çok fazla parada pulda gözüm yoktu ama o sadece bir  garsondu. Benim ise hayallerim vardı. Üniversite öğrencisiydim. Okulumu bitirp iyi bir iş sahibi olacaktım.

Madem üniversiteliydin bir garsonla neden beraberdin diyebilirsiniz. Evet beraberdim çünkü ona aşık olmuştum. Çünda daha önce kimse bana bu kadar yakın değildi ve gerçekten ona aşık olmuştum. Bu aşka rağmen mantığımı kaybetmeyip ısrarlarına rağmen onunla evlenmediğim için hala çok memnunum.

Ondan ayrılmak zor oldu. Bana benim ona bağlandığımdan daha çok bağlanmıştı. Herşeyimi değiştirmek zorunda kaldım, evimi telefon numaramı, tanıdığı arkadaşlarımla bile konuşmaz oldum. Bu tramva onun için çok zor geçti.

Ben kendime duygusuz diyorsam bir bildiğim var işte. Bir erkekten ayrıldığımda salya sümük ağlamıyorum. Bir adamı sevdiğimde herşeyimi onun için feda etmiyorum.

Güzel zaman geçiriyorum yanında olmanın tadını çıkartıyorum ve herşeyi tadında bırakmayı seviyorum.

Şimdilik kazanan benim...